Uyku kalitesi yaşam kalitesini doğrudan etkileyen bir durumur. Uyku bozuklukları bedensel ve ruhsal sağlığı olumsuz yönde etkiler. Uykuyu bozan en önemli sıkıntılardan biri de solunumsal bozukluklardır. Bu bozukluklar horlamadan tıkayıcı uyku apnesine kadar çeşitli şekillerde görülebilir. Uyku apnesi solunum bozukluklarının en şiddetli şeklidir. Horlama erişkin yaş grubunda en sık orta yaşlardaki kilolu erkeklerde görülmeye başlar. Kadınlarda ise menopoz dönemi görülme sıklığının arttığı dönemdir. Çocuklarda ise geniz eti başta olmak üzere bademciklerin ileri derecede büyük olması ve şişmanlık horlamanın en sık sebepleridir.
Horlama neden olur?
Horlama, uykuda görülen solunum probleminin en hafif şekli olmakla beraber, burunda oluşan tıkanıklıklar, dilin köküne doğru hava yolunun daralmasına yol açan küçük dil ve damaktaki sarkmalar ve bademciklerdeki anormal büyümeler veya yutak seviyesindeki daralmalar sonucu bu bölgelerdeki dokuların titreşimleriyle ortaya çıkan sese horlama denir. Horlamanın en sık sebepleri aşağıda sıralanmıştır.
Şişmanlarda Nazofarenks civarında yağ birikir. Bu sebeple kaslarda görülen gevşeme ile sırt üstü yatınca dil ve küçük dilin boğaz arkasına doğru kaymasına engellenemez. Bu solunum pasajında daralmaya sebep olacağı için etrafı oldukça rahatsız eden gürültülü şekilde nefes alıp verme başlar ve bu horlama olarak tanımlanır. Aynı zamanda başta alerjik durumlar olmak üzere burundan nefes almaya engel olacak kadar burun tıkanıklığı yapan patolojiler horlamanın en önemli nedenlerinden birisidir. Burun tıkanıklığı olanlarda uyku esnasında havayı almak için yapılan solunum çabası ile genizde negatif basınç oluşur. Boğazdaki dokular solunum yoluna doğru kayar. Ve horlama gerçekleşir. Dönemsel horlama şikâyeti olan kişilerde bu husus araştırılmalıdır.
Tıkayıcı uyku apnesi nedir? Ne sıklıkla görülür?
Toplumda %5 oranında görülen tıkayıcı uyku apnesi uyku esnasında solunumun 10 saniyeden çok sekteye uğraması ortaya çıkan tablodur. Horlama sebeplerinin daha ileri düzeyleri bu soruna sebep olur. Özellikle morbid obez olan orta yaş erkeklerde bu oran daha da yüksektir. Çocuklarda ise görülme sıklığı %10-12’dir.
Uyku apnesinin zararları
Gece uykusu ve uyku kalitesi sağlıklı yaşamın anahtarıdır. Uyku apnesi, gece uykusu düzenini bozar ve dinlenmenin de önüne geçer. Çünkü, bu kişiler uykularının çok az bir kısmında derin uyku fazına ancak geçerler. Uykunun verimli dinlenmeye vesile olması ancak derin faz geçmekle mümkün olur. Dinlenme sağlanmadan geçirilen huzursuz bir gece sonrası uykulu, yorgun ve verimsiz bir gün başlayacaktır.
Başlangıçta televizyon seyrederken veya yemek sonrasında hafif uyuklama gibi bulgular olurken, daha sonra apnenin şiddetinin artmasıyla beraber daha ciddi sorunlar belirir. Araba kullanırken ya da iş başında uyuklamalar görülür. Yapılan çalışmalar, ölümlü trafik kazalarının altında uyku apneli kişilerin araba kullanmasının da olduğu gösterilmiştir.
Gece uykusu sırasında apne sıklığı çok artarak saatte 100-200’e ulaşabilir. Apne atakları esnasında kan oksijen düzeyi düşeceği için kalp bunu gidermek adına daha çok çalışacak ve zamanla ritim bozukluğu, yıllar içinde gelişen yüksek tansiyon, kalp büyümesi hatta bazı durumlarda uykuda ani ölümler bile görülebilecektir.
Çocuklarda uyku apnesi
Çocuklar anı zamanda gelişim çağında oldukları için uyku apesi ciddi bir sorundur. Çünkü gelişimlerini etkileyecek ve bozukluklara sebep olabilecektir. Daha çok okul öncesi dönemde görülen uyku apnesi çocuklarda, farkına varılmazsa diş-damak yapısında bozukluklara, gelişme geriliğine, boy ve kilonun yaşıtlarından geri kalmasına, okul başarısızlığı ve zihinsel gelişimde aksaklıklara yol açabilir. Bunlara ilave olarak davranış bozuklukları, hiperaktivite, geceleri yatağa işeme, kalp ve ritim bozuklukları görülebilir.
Eğer çocuğunuzda horlama varsa , solunum sıkıntısı yaşıyorsa mutlaka Kulak Burun Boğaz Uzmanı tarafından muayene edilmelidir. Eğer bademcik veya geniz eti problemi varsa buna yönelik tedavi düzenlenmeli, gerekirsecerrahi tedavi de planlanmalıdır.
Erken doğumla dünyaya gelmiş, gelişme geriliği olan, şişman, kalp problemleri bulunan, kraniofasiyal anomalili, nöromüsküler hastalığı olan ve yakın zamanda üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmiş olan çocuklar yüksek risk grubundadır. Tanı ve tedavi açısından yakından takip edilmelidir.
Uyku esnasında duyulan horlama sesi aile ve yakınlar tarafından hemen fark edilir. Eğer böyle bir durum söz konusu ise öncelikli olarak kulak burun boğaz sisteminde bir problem olup olmadığının saptanması için mutlaka değerlendirilmelidir. Yine tanı için Polisomnografi adı verilen uyku testinde, uyku esnasındaki kan oksijen düzeyi, kalp atışları, solunum dahil birçok parametreye bakılarak hastalığın düzeyi hakkında daha ayrıntılı bilgi edinilir.
Alınan koruyucu önlemlere rağmen horlama devam ediyorsa sebebe yönelik tedaviler uygulanmalıdır. Eğer hava yolu pasajında tıkanıklık söz konusu ise ona yönelik önlemler alınmalıdır. Mesela çocuklarda geniz eti problemi varsa medikal tedavi ile düzeltilmeye çalışılmalı eğer düzelmezse cerrahi yöntemler denenmelidir.
Eğer burunda yapısal bozukluklar varsa bunlar düzeltilmelidir. Alerjik bir durumdan dolayı burun tıkanıklığı söz konusu ise alerjenden uzaklaşma ve uygun antialerjik tedaviler uygulanmalıdır. Pasajı tıkayan her türlü sorun uygu tedavi yöntemi ile düzeltlmelidir. Eğer dil, küçük dil veya damakta sarkma söz konusu ise veya bademciklerde ya da dil kökünde büyümeler var ise uygun cerrahi tekniklerle düzeltilmelidir.
Eğer aşırı kilo varsa burun ve boğaz bölgesinde ciddi yapısal problem de yoksa veya cerrahi tedavi çriskli olarak değerlendiriliyorsa ya da hasta tarafından istenmiyorsa pozitif basınçlı oksijen tedavisi uygulanabilir (CPAP)
Bizimle iletişime geçmek için TIKLAYINIZ
Bizi sosyal medya hesaplarımız üzerinden takip etmek için TIKLAYINIZ